Olağan Hikaye (31. Sayı)
Dergi Ücreti : 20 ₺
Yenilik Düşkünlüğü Yahut Ağzı
Açık Ayran Delisi Olmak
YUNUS EMRE ÖZSARAY
Bu sayımızda yenilik fikrini dosya konusu yapalım istedik. Biliyoruz edebiyatta yeniliğin
peşinde olmanın kendini çağdaşlarından ayırma, ayrıksı olma ve böylece
kalıcı olma riskini almak gibi cezbedici bir tarafı var. Gelgelim yeni olma arzusu her
zaman iyi sonuçlar doğurmuyor. Çünkü yenilik yalnızca biçimsel bir değişim değil,
bir düşünce, bir anlam ve köken meselesidir. Üzerine iyi düşünülmemiş bir yenilik
fikrinin taklitten öte sonuç doğurması imkânı yok. Edebiyat tarihimiz aslını yaşatan
taklitlerin örnekleriyle dolu. Her çağda “yeni”nin cezbediciliği, geçmişin yüklerinden
kurtulma arzusuyla geliyor; fakat her yenilik aynı zamanda bir kaybın, kopuşun ve
çoğu zaman bir unutmanın hikâyesine dönüşüyor. Bu yüzden yeniliğin neye yaslandığı,
hangi zeminde kök saldığı, onun kalıcılığını belirleyen en önemli husus. Köksüz
yenilik arzusunda olanlar için “ağzı açık ayran delisi olmak” diyor halk kültürü. Dün
olduğu kadar bugün de belki dünden de fazla şekilde çevremiz bu ağzı açık ayran delileriyle
dolu. Biz bunların bizlere sunduğu deli suyunu içmemek için direniyoruz.
Bizim için asıl yenilik, köksüz bir kopuş değil; dünü inkâr etmeden yeniden düşünülmüş
bir başlangıçtır. Edebiyat, modayı takip etmekle değil, kendi çağının kalbine
dokunmakla yenilenir. Zamanın buyruğuna uysallıkla boyun eğmek kolay; zor olan, o
buyruğun ardındaki anlamı sorgulamak.
Bu sayıda yenilik fikrini yeniden düşünmek istedik. Yeniliği bir hedef değil, bir
imkân olarak gören; çağın gürültüsüne teslim olmadan kendi sesini arayan anlayışı savunuyoruz.
Öz ile ilgisini koparmış her yenilik, yalnızca biçim değiştirir; anlamı değil,
yüzeyi tazeler.
Bu kadar yenilik dedikten sonra dergimizin de yeni görünümünü inşallah beğenirsiniz
diye bitirelim. Özü koruyarak değişmek bazen iyi gelir vesselam. Keyifli okumalar.